.·´¯(_.·´¯(_.·´¯(_ EuRoViSiON OsLO 2010 _)¯`·._)¯`·._)¯`·.
  ĦĂβ€ЯĻ€Я
 

Kenan Doğulu Hayranlarıyla Buluştu
EDİTÖR YUSUF.. tarih 14.07.2009, 17:36 (UTC)
 Fanta Gençlik Festivali kapsamında konser vermek üzere Gaziantep'e gelen ünlü pop şarkıcısı Kenan Doğulu, yeni albümü 'Patron'un imza töreninde hayranlarıyla buluştu.


Sanko Park Alışveriş Merkezi'nde imza törenine katılan Kenan Doğulu, hayranlarının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Hayranlarının getirdiği albümleri tek tek imzalayan Kenan Doğulu, onlarla fotoğraf çektirdi. Ünlü pop sanatçısı Kenan Doğulu, akşam saatlerinde İstasyon Meydanı'nda konser vereceğini belirterek, bütün hayranlarını konserine davet etti.
Kenan Doğulu hayranı bir genç kız, Kenan Doğulu'yu görmek için Mersin'den geldiğini ifade ederek, "Kenan Doğulu'nun Gaziantep'te konser vereceğini televizyonlardan duydum ve imza töreninde olacağını duydum. Ailemle konuştuktan sonra Gaziantep'e geldik. Çok mutluyum. Kenan Doğulu'yla buluştum. İmzasını aldım. Kendisini çok seviyorum. Onun için Mersin'den geldim. Amacıma ulaştım çok mutluyum" dedi.
Kenan Doğulu'nun bir hayranı ise, "Kenan Doğulu'yu görmek için Gaziantep'in diğer bir ucundan geliyorum. Burada güvenlik önlemleriyle karşılaştım. Bir türlü kendisine ulaşamadım. İnşallah imzasını alırım ve buraya kadar gelmeme değer. Yoğun bir kalabalık ta yoktur ama yinede güvenlik görevlileri bırakmıyor" şeklinde konuştu.

 

Hadise: Birinciyi kıskanmadım!
EDİTÖR KUZENNN ..... =) tarih 14.07.2009, 17:35 (UTC)
 Hadise Eurovision Şarkı Yarışması’ndan sonra ilk röportajını BUGÜN'e verdi.


Eurovision’un yarı finali öncesinde her gün “Ya elenirsem...” korkusunu yaşadığını söyleyen Hadise “Finale kalamasaydım buralardan kaybolurdum. Bir daha Türkiye’ye adım atamazdım”dedi...

Hadise Eurovision Şarkı Yarışması’ndan sonra ilk röportajını BUGÜN'e verdi. Yarışmanın ardından, tatile çıktı, döndü albümünü çıkardı ve konserlere başladı. Müthiş tempolu bir insan...

Çok da güleryüzlü; samimi bir sanatçı. Sorularımı da içtenlikle yanıtladı; buyurun okuyun.

Röportaj: Şebnem ÖZUZCAN

Zorlu bir yarış olan Eurovision'dan sonra kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Rahatlamış, yorgun, pişman ya da mutlu? Mutlu hissediyorum kendimi. Eurovision'dan sonra birkaç yanlış şey yazıldı hakkımda. Hayır, Eurovision'a katıldığım için pişman değilim. Bugüne kadar yaptığım hiçbir şeyden dolayı pişmanlık duymadım çünkü, iyi ki yaşamışım her şeyi...

İlk günden beri ilk 5'e girersem dünyanın en mutlu insanı olacağımı söyledim. Bana "Birinci olacaksın" diyenlere bile, abartmayalım, şimdiden şişersek patlarız. Durun bakalım, rakiplerimiz kim olacak" diye sıkı sıkı tembih ettim.

1’İNCİYİ KISKANMADIM

'Düm Tek Tek' Avrupa'da hak ettiği başarıya ulaştı mı ne dersiniz?

Bence ulaştı ve sevildi. Avrupa'da en çok beğenilen, en çok dinlenen şarkılar listesi 'Top 10'da kaldı. Bizim şarkımız 'Düm Tek Tek'i yabancı ülkelerin radyolarında çok sık duyabilirsiniz.

Eurovision'u kazanan Norveçli Alexander Rybak'ı kıskandınız mı hiç?

Norveçli şarkıcı için bir muhabir bana, "Çocuk çok tatlıydı o yüzden mi birinci oldu?" diye sordu. Ben de "Eğer solisti tatlı olduğu için bir ülke Eurovision'da birinci oluyorsa o zaman biz de bir sonraki sene yarışmaya tatlı bir kız gönderelim. Kuyruk saçlı falan..." diye cevap verdim. O Norveçli genci rezil edecek biri değilim ben. Eurovision'da birinci olan Norveçli Alexander Rybak'ı niye kıskanayım... Birinci seçildi ve saygı duyuyorum. Euro vision'a katılıyorsan, 10'uncu da olabilirsin 1'inci de...

RUS DOKTOR YANLIŞ TEŞHİS KOYDU

Yarı final öncesi, ya finale kalamazsam diye endişe duyduğunuz oldu mu?

Oldu tabii. O sıralar her gün korkuyla yaşadım. Allah'ım yarı finali geçemezsem eğer, Türkiye'ye artık adım atamam, korkusuydu bu... Bu doğru...

Ne olurdu yarı finali geçemeseydiniz?

O zaman ortadan kaybolurdum. Kaçardım çok uzaklara yani.

Bizi çok korkuttunuz, yarışmadan önce bağışıklık sisteminiz çöktü, yüzünüzde lekeler çıktı; neden?

Bağışıklık sistemim çöktü, onun üzerine stres ve yorgunluk bindi suratımda leke çıktı, başka bir yerimde de çıkabilirdi. Moskova'ya indik yüzümde önce küçük bir leke çıktı, sivilce gibi. Bu ne, dedim. Gece kaşıdım. Ama kaşımakla alakası yokmuş. Ben iltihap kaptım zannettim. Büyüdü de büyüdü.

Doktora gittiniz mi hemen?

Moskova'da bir dermatoloğa (cilt doktoru) gittim, o da bana yanlış teşhiste bulundu. Rus bir dermatologdu. Başka bir doktora gitmiş olsaydım, o leke 2 gün içinde geçerdi. Rus doktor, "Sen iki üç gündür yeni bir hap kullanıyor musun?" dedi. Evet, Türkiye'de doktorum boğaz ağrısı için bir hap verdi, onu içiyorum" dedim. O ilacı gösterdim, doktor, "Bunun içindeki bir madde yüzde alerji yapabiliyor, o ilacı kullanmayı kes" dedi.

Rus doktor yanlış teşhis koydu yani?

Evet, yanlış teşhis koydu. Rus'tu ama İngilizce'si çok düzgündü. Verdiği ilaçları da içiyorum ama yüzümdeki leke gittikçe büyüyordu. Tekrar bir doktora gittim. O doktor da Japon'du, "Sana şu şu ilaçlar lazım" dedi. Verdiklerini kullandım ve yüzümdeki leke geçti. Düşünün 9'unda doktora gittim, yarı final 12'sindeydi. Herkes dua ediyordu, "Bu kız ne olacak?" diye... Annem yanımda değildi ama benim için hep dua okur.
YENiDEN KATILMAM DEMEM

Size birkaç sene sonra TRT'den, Eurovision'da tekrar Türkiye'yi temsil edip etmeyeceğiniz sorulsa ne cevap verirsiniz?

Bana bunu Eurovision'dan döndükten sonra sordular. Cevabım "Never say Never" oldu. Türkçesi, 'asla büyük konuşmamak lazım' demektir... Gazeteye de "Never Never" yazmışlar. Yani, hiçbir zaman katılmayacağım demişim. Yok öyle bir şey. Hayatta her şey olabilir.

Belçika'da yaşıyorsunuz ama sık sık buraya gidip geliyorsunuz, İstanbul'da bir eviniz var mı?

İstanbul'da bir evim yok daha... Bu, dünyanın en güzel şehrinde ev almayı Allah inşallah bana nasip eder. Biraz para biriktirmem lazım, biraz daha çalışayım sonra alırım.

HER ZAMAN ALTI ÇOCUK İSTEDİM

Evlenince kaç çocuk istiyorsunuz?

Benim en sevdiğim numara 6. Ben hep, "6 çocuk isterim" diyorum.

Başbakanımızın "3 çocuk yapın" tavsiyesine uyacaksınız, hem de üç fazlayla öyle mi?

Evet, uyacağım. Kariyerimde doğru yere ulaştıktan sonra herkese diyeceğim ki "Beni şimdi yalnız bırakın, ben evleniyorum. Çocuk yapacağım". Tabii o verdiğim arada da müzik anlamında bambaşka şeyler yapmak isterim.

EKİP ÇOK ÖNEMLİ

Geçtiğimiz hafta gazeteler, Kumburgaz'daki konserinizin boş geçtiğini yazdı, siz bu haberleri okuyunca neler hissettiniz?

Çıktığın mekan boşsa ve gerçekse, yazılmışsa o sanatçının canını acıtır. Bu her şarkıcının başına gelebilir. Diyelim oldu, "Niye bu kadar az kişi geldi?" diye kendi kendine sorarsın. Reklam az yapılmıştır, az poster asılmıştır, ne bileyim biletler çok pahalıdır. Az kişi gelmiştir. Basın onu çekip yayınlarsa ve doğruysa o benim kalbimi kırar. Ama doğru olmayan şeyler yazıldığında, "Aaay gene mi" diyorum. Bir kulağımdan giriyor, diğer kulağımdan çıkıyor.

Sonuçta çok iyi bir ekibim var. Biz doğruları gördük ve ben sahneden çok mutlu indim. Zaten öyle bir şey yaşasam üzülürüm, niye böyle oldu diye.. Biz çok mutlu bindik arabaya... "Ne güzel bir geceydi, konserimiz ne güzel geçti" diye alkışladık kendimizi...

AŞK BANA ŞARKI SÖYLETTİ

Yeni albümünüzün adı 'Kahraman'. Hayatta idealiniz olarak gördüğünüz kahramanlarınız oldu mu, kimlerdir?

Güzel bir soru. Batman, Spiderman, Superman benim için kahraman değildir. Benim için kahraman eli ayağı olan hakiki bir insandır. Beni mutlu eden, beni güldüren, bana sahip çıkan, beni koruyan bir insan benim için kahramandır.

Bir kahramanın beni mutlu etmesi lazım. Bu annem de olabilir, babam da olabilir... Ablam ya da en iyi arkadaşım da kahramanım olabilir. Kahraman adlı şarkımda çok ilginç bir şey anlatıyorum, geriye bakmadan geleceğe bakıp kahraman bulmak gerek, bana bir kahraman lazım diyorum. Çok anlamlı bir şarkı. Benim hislerimle ilgili bir şarkı...

Son albümünüzün teşekkür yazısında diyorsunuz ki "Bu albümümle özellikle aşkla ilgili düşünce yolumu değiştirdim, aşk bana şarkı söyletti." Aşık olmak mı size yazdırdı bu yazıyı?

Sinan Akçıl'le birlikte olduğunuz doğru mu? Ben bugüne kadar aşklarımla sevgililerimle hiç gündemde olmadım. Orada yazdığım teşekkür metni aşk üzerineydi. Çünkü güzel şeyler hissediyorum ve öyle bir süreç geçiriyorum. Albümümdeki bütün şarkılar zaten beni anlatıyor.

ERKEKTE EL AYAK ÖNEMLi

Bir erkekte öncelikle aradığın özellikler nelerdir?

Eller ve ayaklar benim için çok önemlidir. Dudaklar da önemli. Ağız ve dişler temiz olacak. Benim kimyam tutacak o erkekle... Mesela, bir kız arkadaşımla geziyoruz yakışıklı birini görüyor, "Ya ne güzel erkek gördün mü?" diyor. "Ne diyorsun sen?" diye şaşırıyorum. Benim, uzun boylu olsun, sporcu vücutlu olsun, çok yakışıklı olsun gibi kıstaslarım yok. Bunlar benim için önemli değil.

Ter kokan, parfümsüz bir erkeğin sizin yanınızda bir şansı olabilir mi?

Hiç olamaz. Erkek, mis gibi temiz kokmalı. Parfüm ya da başka bir koku da olabilir. Ama güzel koksun. Ter kokusu hiç kimse için güzel değil. Biz ekip olarak da buna dikkat ediyoruz, dansçılarımız için de geçerlidir bu. Bir kişide bile böyle bir sorun olsa ekip inanılmaz etkileniyor yani. Ve mutsuz oluyorsun. Bir koku insanın ruhunu o kadar değiştirebiliyor ki o yüzden güzel kokmak hijyendir.




Kaynak: Bugün
 

Ajda Pekkan'dan Hadise'ye tam not
EİDTÖR YUSUF tarih 14.07.2009, 17:34 (UTC)
 Yıllar önce 'Petrol' şarkısı ile Eurovision'a giden Ajda Pekkan, Hadise'ye verilen desteğin kimseye verilmediğini söyleyerek kendisine yapılan baskıları anlattı.


Star TV'de yayınlanan 'Aramızda Kalmasın' programına konuk olan Ajda Pekkan, bu yıl ülkemizi Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil eden Hadise'yi çok beğendiğini belirtti.
Son yıllarda Eurovision'un daha iddialı bir hale geldiğini ve şimdi Hadise'nin yerinde olsaydı düşüp bayılacağını söyleyen Pekkan, 1980 yılında Eurovision'a gitmesi gündeme geldiğinde istemediğini ve içinde bir korku olduğunu anlattı.
Kendisine "Sen gitmek mecburiyetindesin. Çünkü seçildin. Gitmediğin takdirde ihanete uğramış hissedecek Türkiye kendini" denildiğini ifade eden Ajda Pekkan, "'Nasıl yani?' dedim, 'Öyle işte' dediler" diye konuştu.
Hakkında o dönemde "Bu kız Türk mü, gavur mu?" şeklinde bir takım saptamalar da yapıldığını söyleyen Ajda Pekkan, bu konuya da açıklık getirdi: "Ben gavur mavur değilim ama hem Boşnak'ım, hem Romanyalıyım hem Selanik'liyim. Böyle bir karmayım yani.. O yüzden da daha o kökenliyim... Bir de dibine, sapına kadar buralıyım."

 

İçimde beş farklı kadın var
editör yusuf tarih 14.07.2009, 17:33 (UTC)
 Hadise ile en son görüşmemizin üzerinden bir yıl geçti. Bu süre içinde Deli Oğlan şarkısı listelerin zirvesine taşındı. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etti ve dördüncü oldu. Belçika’da İngilizce bir albüm hazırladı. Yediğinden kıyafetine, danslarından özel hayatına kadar hep gündemde kaldı. Ve şimdi de yeni albümü Kahraman’ı çıkardı. Pozitif enerjisi, yazın hiti olacak şarkılarına yansımış. Yine çıtı pıtı, enerjik ve çok sportif. Star egosundan eser yok. Sıcağa rağmen, yarım saat süren fotoğraf çekimine ses çıkarmadı. Yanına gelen bütün hayranlarına imza dağıttı. Yeni albümünden Eurovision sürecine, Sinan Akçıl’dan hayata bakışına kadar merak edilen her şeyi cevapladı.



Bundan sonra müzikal anlamda Düm Tek Tek yolunda mı ilerleyeceksiniz?

O, yarışma için yapılmış özel bir şarkıydı. Herkes, artık oryantal ezgilere sahip şarkılar söyleyeceğimi düşündü. Fakat o defter kapandı. Bu albümde elektronik, pop, R&B sound’lar bir arada. Beni ve içimdeki farklı kadınları net olarak anlatıyor.

İçinizde kaç farklı kadın var?

-Beş tane falan: Cool, şeker, seksi, duygusal ve aşık.

Piyasada onlarca yaz albümü varken sizinkinin farkı ne?

-Kahraman’ı, yeni bir albüm çıkarayım diye hazırlamadım. Utanmadan söylüyorum, bu albümdeki şarkıların sözlerinde yaşadığım bütün duygular var. Çok kişisel bir albüm oldu.

Peki ama sözler size değil, Sinan Akçıl’a ait. O mu anlattı sizin duygularınızı?

-Çalıştığım bütün prodüktörler beni iyi tanır. Bana yakışan şarkılar yapar. Sinan Akçıl da öyle. Mesela, İngilizce şarkıları daha rahat söylüyorum. Bu yüzden Sinan, söylenişi İngilizce’ye yakın Türkçe kelimeler kullandı.

Bir tek kişinin yazdığı sözlere bağlı kalmak biraz tehlikeli değil mi?

-Ocak ayında bu albümü çıkaracağımız belliydi. Herkesten demo bekledik. Fakat gelenleri beğenmedim. Sonra Sinan’dan beni anlatan şarkı sözleri geldi.

Nasıl bu kadar kısa sürede sizi çok iyi anladı. Aranızda bir şey var mı?

-Bu konulara girmek istemiyorum. “Var” deyince olay inanılmaz büyütülüyor. Ama kimseden de kaçmıyorum. Beni erkek arkadaşımla görüntüleyen olursa reddedemem. Açıkçası kimseye yalan söylemek istemiyorum. Zaten herkes bir şeyler hissediyor.

Şarkılarda büyük aşk hikayeleri anlatılıyor. Peki bu albüm aşkla mı doğdu?

-Bir ayrılığın ardından yaşanan yeni bir aşk var.

GELİNLİKLERE VE DÜĞÜNLERE DÜŞKÜNÜM

Albümün ismi Kahraman, siz kahramanınızı buldunuz mu?

-Aslında hayatımda birkaç tane kahraman var. Halam, dedem, annem. Çünkü onlar bana her zaman destek oldu. Kıyafetlerime, yaptığım işlere hiçbir zaman karışmadılar.

Aşık olduğunuz bir kahraman yok mu?

-Biliyorsun aşkı konuşmuyorum. Beni ve aşkımı anlamak isteyenler albümü alıp şarkı sözlerini dinlemeli. Ben hayranlarımla oradaki sözler aracılığıyla konuşuyorum.

Bu albümden çıkan slogan söz ne olur?

-“Bence evlenmeliyiz. Hem de bu sene”. Çünkü gelinliklere, düğünlere çok düşkün bir kızım.

Hayırlı bir kısmet çıkarsa evlenir misiniz?

-Şimdilik düşünmüyorum. Önce kariyerimde istediğim yere ulaşmam ve orada bir süre durmam lazım. Sonrasında 4-5 sene ortadan kaybolup evlenip çocuk sahibi olabilirim.

Peki şarkıda Sinan Akçıl’ın size evlenme teklif ettiği doğru mu?

-Hayır. Öyle bir şey yok. Bu şarkı gitmeliyiz, kalmalıyız, çıkmalıyız gibi kelimeleri çok kullanmamdan ilham alınarak ortaya çıktı.

Sinan Bey akşamları söz yazmayı seviyor. Siz de akşamları çalışmayı mı tercih edersiniz?

-Ben de geceleri çalışmayı seviyorum. Ama “Evlenmeliyiz” gündüz yazıldı. Belki Sinan’ın çalışma saatleri evlenince düzelir.
AYAKLARI, PARMAKLARI VE KULAKLARI ÖNEMLİ
Albüm kapağında aşk bana bir sürü şey yaptırır diyorsunuz. Neler yaptırır?

-Delice şeyler yaptırıyor. Annem aşık olduğumda her şeyi unuttuğumu söyler.
Aşık oldunuz adam müziği bırakmanızı istese?

-“What!” Öyle bir şey isteyemez. Benimle beraber olan adam işime de saygı duymalı.

Kıskanç mısınız?

-Hayır. Ben dışarıya çıkmasam da o istiyorsa çıkabilir. Hayatını yaşamak istiyorsa yaşar.

Flörtöz bir yanınız var mı?

-İlişkim varsa kimseyle flört etmem. Bir erkeğin peşine kesinlikle takılmam.

İdeal erkek tipiniz nedir?

-Ayaklar, parmaklar ve kulaklar önemli. Temiz olmalı. Güzel kokmalı.

Peki nasıl tavlanırsınız?

-Karşımdaki kişi bana şöhretim için gelmemeli. Çünkü evde sahnedeki Hadise yok. Makyajsız halimi de beğenmeli.

Boxer dergisine verdiğiniz erotik fotoğraflara gelirsek...

-O pozları iki sene önce Belçika Maxim dergisine vermiştim. İzinsiz kullandılar.

Peki yine erotik pozlar verir misiniz?

- Kaliteli ve estetik bir iş olursa çıplak bile poz veririm. Çekinmem.

Hiç seksapelinizin müziğin önüne geçtiğini düşündünüz mü?

- Hayır. Çünkü ben bir proje değilim. Her zaman kendim gibi oldum.

Normal hayatta daha çocuksu gözüküyorsunuz. Sizi sahnede bu kadar seksi yapan ne?

- Bir kot pantolonla bile kendimi seksi hissedebiliyorum. İlla ki göbeğimin, bacaklarımın açık olması gerekmiyor.

Peki kendinizi en seksi hissettiren obje nedir?

- Topuklu ayakkabılar. Asla spor ayakkabıyla sahneye çıkmam. Özel hayatımda da topuklu giyerim.
SURATIM DÜZELMEZSE DİYE BİR B PLANI DÜŞÜNDÜLER
Oldukça zayıfsınız. Fakat Eurovision döneminde ekranda kilolu gözüküyordunuz.

- O dönemde stresten en çok 1-2 kilo almış olabilirim. Sürekli uçtuğum için kendimi daha şişkin hissediyordum. Yüzümdeki lekelerin gitmesi için de ağır ilaçlar kullanıyordum. O zamanki görüntülerime bakınca ben de vücudumu pek beğenmiyorum.

Şimdi kaç kilosunuz?

- Hiç tartılmam. Benim ölçüm, dört sene önce aldığım kot pantolonumdur. Eğer onun içine girebilirsem kilom ideal demektir. Ve şimdi o kota girebiliyorum.
Eurovision’da çekimlerin istediğiniz gibi olmadığı söylendi.

- Rejiye provalar sırasında nasıl bir şey istediğimi defalarca anlattım. Sonra görüntüleri izledim, ekranda sadece bir dakika gözüküyordum. Hadise kim, belli bile olmuyordu. Ayrıca kadın vokalin sesi çıkmıyor, sadece erkek vokal duyuluyordu. Eğer her şey istediğimiz gibi ekrana yansısaydı ortaya büyük bir sahne performansı çıkardı.

Çok eleştirilen kırmızı elbise sizin seçiminiz miydi?

- Evet. Stilistim çizdi. “Sahneye oryantal gibi çıktı” dediler. Ama alakası yok. Ben orada Türk halkını temsil ettim. Şarkım Türkçe değildi, performansımda elime ziller alıp göbek dansı yapmadım. Bu yüzden Türklüğümüzü ortaya koymak için o kıyafeti seçtim.

Peki cildinizde çıkan yara sadece stresten miydi?

- Bağışıklık sistemim bitmişti. Üstüne yorgunluk ve gerginlik eklendi. Bence TRT suratım düzelmezse diye bir B planı düşündü. Bana bir şey söylemediler ama hissettim.




Kaynak: Hürriyet
 

Oslo 2010, Fornebu Arena' da yapılacak!
editör yusuf tarih 14.07.2009, 17:32 (UTC)
 Gelecek yıl 25,27,29 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan Eurovision Şarkı Yarışması, Oslo şehir merkezine 15 dakika uzaklıktaki Fornebu Arena' da yapılacak.


2009 yılının Şubat ayında açılan Fornebu Arena, Kuzey Avrupa'nın en büyük kapalı spor salonu olup açıldığı günden bu güne kadar bir çok organizasyona ev sahipliği yapmıştır.Fornebu Arena'nın kapasitesi futbol maçlarında 15.000, konserlerde ise 23.000 dir.
 

Hadise'nin Hızlı Yaşamı Yayında
editör yusuf tarih 14.07.2009, 17:31 (UTC)
 Bu yıl ki Eurovision temsilcimiz Hadise, İstanbul'da klip çekimleri tamamlanan yeni albümü'nün ilk çıkış parçası Fast Life(Hızlı Yaşam)'ın klibini sevenlerine sundu.


Hadise'nin çıkış parçası Fast Life'ın klibini izlemek için lütfen burayı tıklayınız.

http://www.youtube.com/watch?v=hHAvj6J8yhI
 

<-Geri

 1  2  3  4  5  6 Devam -> 
 
  Bugün 6 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol